7 Şubat 2010 Pazar

SAĞLILI YAŞA,GENÇ KAL..

METABOLİC BALANCE;EN SAĞLIKLI METABOLİZMA DENGELEME PROGRAMI
DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN;www.metabolikbalans.com
DR.ZEKERİYA GÜR
MB TRAKYA SORUMLUSU
0532 323 64 72-0212 561 39 17
Zeytinlik mah.Yakut Sokak No:37/1(Remzibey Konağı,Finansinvest üstü)Bakırköy-/İSTANBUL

 metabolic balance® neden başarılı oluyor?
beslenme planınız sağlıklı metabolizmanızı destekler ve kilonuzun dengelenmesiyle ideal kiloya kavuşmanızı sağlar. metabolic balance® sayesinde istediğiniz kiloya problemsiz ve belirlenen süre zarfında kavuşabilmeniz için, eğitim almış sertifikalı temsilcilerimiz size refakat edecektir. metabolic bize ulaşmak için lütfen www.metabolikbalans.com; www.metabolikbalans.net e  giriniz.
metabolic balance® kilo kaybını nasıl sağlıyor?Size özel hazırlanan beslenme planı sayesinde vücudunuzun ihtiyaç duyduğu tüm sağlıklı besinleri alıyorsunuz. Programda besinler kaloriye, yağa, proteine ve ya karbonhidrata göre seçilmiyor. Seçme kriteri olarak sadece ve sadece sizin hormon düzeyiniz dikkate alınıyor. Bu şekilde metabolizmanın sağlıklı çalışması sağlanıyor. Besinlerinizi yeni ve basit kurallara göre hazırladığınız için kilonuz da kontrol altına alınıyor. Aynı zamanda tüm hormon dengenizin güçlenmesi sağlanıyor.
metabolic balance® ile sağlığım nasıl düzeliyor?
Düzenli ve dengeli beslenme sayesinde (bilhassa uygun egzersiz ile uygulanınca) kalıcı vücut sağlığına kavuşabilir ve kendimizi çağın en önemli hastalıklarından koruyabilirsiniz. Doğal beslenme dengemizin düzene girmesi vücudumuzun doğal kilo endeksine kavuşmasını sağlar. Aynı zamanda verim ve konsantrasyon dengesini destekler. Böylece tüm enerji seviyemizi arttırabiliriz. Daha iyi uyuyabilir ve fiziksel anlamda kendimizi daha güçlü hissedebiliriz. Sonuç olarak ; daha sağlıklı, daha aktif, daha zinde olup bunu çevremize de yansıtırız. Programı uygularken vücuttaki yağlar azalır ama azalırken de kas ve bağ dokusu metabolic balance® sayesinde dengelenir. Böylece cildimiz gergin ve pürüzsüz kalır.
metabolic balance® programına ne zaman katılmam gerekir?Programa katılmanız ancak aşağıdaki durumlarda mantıklı ve yararlı olacaktır:
• bedeniniz artık kilolarınızdan dolayı zayıflamak için kesin bir çözüme ihtiyaç duyuyor ve siz de artık sağlıklı
bir şekilde kilo vermek istiyorsanız
• fazla kilonuzdan veya yanlış beslenmeden dolayı sağlık problemleriniz (örneğin şeker hastalığı,
romatizma, kronik migren, metabolizma bozukluğu, yüksek tansiyon v.s.) varsa
• hangi yaşta olursanız olun enerji dolu, canlı ve formda kalmak istiyorsanız
metabolic balance® programına nasıl katılabilirim?
YUKARIDAKİ ADRES VE TELEFONDAN BİZE ULAŞABİLİRSİNİZ
METABOLİC BALANCE HAKKINDA SIK SORULANLAR
METABOLİC BALANCE;EN SAĞLIKLI METABOLİZMA DENGELEM...

METABOLİC BALANCE HAKKINDA SIK SORULANLAR

DR.ZEKERİYA GÜR
MB TRAKYA SORUMLUSU
0532 323 64 72
Merkez ofis;
Zeytinlik mah.Yakut Sokak No;37/1(Remzi bey konağı)
Bakırköy-İSTANBUL
0212 561 39 17
http://www.metabolikbalans.com/index.php?option=com_content&view=article&id=122&Itemid=27

Çok sorulan sorulara cevaplar
metabolic balance® nedir?metabolic balance® kilo düzenleyici
metabolizma programıdır. Bu program doktorlar ve beslenme uzmanları tarafından geliştirilmiştir.
Bu program yardımıyla yeme – içme alışkanlıklarınız sağlıklı, dengeli ve sizin için düzenlenmiş bir beslenme şekline dönüşecektir. Bu programın temeli ise sadece size özel bir beslenme planı hazırlanmasıdır. Bu plan, güncel laboratuar tahlilleriniz ve sağlık durumunuzun gözden geçirilmesi sonunda hazırlanmaktadır.
Program 4 aşamada sizi başarıya götürecektir.

metabolic balance® ile kilo nasıl dengeleniyor?Kişiye özel hazırlanan beslenme planı sayesinde kişi vücudunun ihtiyaç duyduğu tüm sağlıklı besinleri alıyor.
Bu şekilde metabolizma sağlıklı çalışıyor ve doğal bir ensülin salgılaması teşvik ediliyor. Kişi besinlerini yeni ve basit kurallara göre hazırladığı için kilosu kontrol altında oluyor. Bu sayede hormonların dengesi güçleniyor.
Sadece bir beslenme değişikliğiyle, diyet yapmadan, zayıflamaya destek ürün ve ilaçlar kullanmadan sağlığınızı koruyarak kilonuzu düzenleyebiliyorsunuz.

İnsanlar neden metabolic balance® ı tercih etmeli?Kişinin beslenme planı, sağlıklı metabolizmayı destekleyerek istenilen kilonun dengede kalması sağlanıyor.
metabolic balance® eğitimi almış sertifikalı uzmanlar sayesinde kişi istediği kiloya problemsiz ve belirlenen süre zarfında kavuşabiliyor.

Bütün gün çok hareketli bir yaşantım var. Yine de metabolic balance® programını uyguluyabilecek miyim?
Beslenme planınız günlük iş yoğunluğunuza adapte edilebilecek şekilde çok yönlü ve esnektir. Hazırlanması kolay yeme listeleriniz olacaktır. Yaratıcı olun. Koçunuz ev dışında yediğinizde de programa nasıl bağlı kalabileceğiniz konusunda yardımcı olacaktır.

metabolic balance® sağlığın düzelmesini nasıl sağlıyor?Doğal beslenme dengesinin sağlanması ile vücut doğal kilosuna kavuşabilir. Bu durum, verimlilik ve konsantrasyonu da beraberinde getirir. Bundan dolayı tüm enerji seviyesi artar. Daha kaliteli uyku uyumak fiziksel kuvveti arttırır. Sonuç olarak; daha sağlıklı, daha aktif ve daha zinde olunur ki buda kişiye yansır. Böylece vücuttaki yağlar azalır, azalırken metabolic balance® sayesinde kas ve bağ dokusu güçlenir, cilt gergin ve pürüzsüz kalır.

metabolic balance® programına koçluk desteği almadan katılabilir miyim?Bu programda başarılı olmanızın en önemli noktası koçunuzun yönlendirmesidir. Koçunuz, tüm program boyunca size yardımcı olacak kişidir. Program konusunda çok bilgilidir.
Aynı zamanda size moral desteği de verecektir.

Program ne kadar sürüyor?Aşama 1: Hazırlık dönemidir; 2 gün sürer.
Aşama 2: Sıkı dönemdir; en az 14 gün sürer.
Aşama 3: Rahat dönemdir; Beslenmenize ek yiyecekler ilave edilir.
Aşama 4: Koruma dönemidir; Pek çok kişi bu dönemi hayat boyu sürdürmeyi tercih eder.

Program da nasıl bir süreç izleniyor?metabolic balance® enstitüsündeki sertifikalı koçlarımız (doktor, diyetisyen) sizi 4 aşamalı programımıza başlatacaklardır.
Birinci görüşmenizde, koçunuz kişisel sağlık ve beslenme geçmişinizi kayıt ederek size bir kan testi listesi verecektir.
Kan testlerinizin sonuçları bize ulaştıktan sonra, tüm bilgileriniz metabolic balance® enstitüsünde değerlendirilerek “Kişisel Beslenme Planınız” oluşturulacaktır.
metabolic balance® koçunuz planınıza başlarken ve tüm plan uygulama sürecinde size rehberlik edecektir.

Öğünler arası 5 saatlik yemek yememe molası neden bu kadar önemli?
Vücudunuzun besinleri rahatlıkla sindirebilmesi için makul bir dinlenme zamanına ihtiyacı vardır. Her ara öğün metabolizmanın dengesini bozarak size yabancı olmayan acıkma ataklarını tetikler. Bu nedenle 5 saatlik mola süresine sadık kalmanız çok önemlidir.

Nasıl başvurabilirim?İnternet adresimizde ki telefon numaralarından randevu alarak başlayabilirsiniz.
YUKARIDAKİ TELEFON NUMARAMIZDAN,AYRINTILI BİLGİ VE RANDEVU ALABİLİRİSİNİZ.
Beslenme planımdaki tüm yiyecekleri yemeli miyim?
Evet. Yemelisiniz.
Bu plan rast gele hazırlanmış bir beslenme planı değildir. Bilimsel olarak sizin laboratuar verilerinize göre düzenlenmiş, parmak iziniz kadar özel kişisel beslenme planınızdır.
Sizin için seçilen bu yiyecekler metabolizmanızı destekleyerek, ve bugüne kadar vücudunuzda eksik olanları tamamlayacaktır. Yeni tecrübelere kendinizi açarak farklı bilgileri almaya odaklanın. Yeni yemek tarifleri bu değişim ve gelişimde size yardımcı olacaktır.

Planımda belirtilen miktar kadar mı yemeliyim?
Evet.
Bu miktarları tüketmeniz önemlidir. Bu özellikle 2inci dönem için gereklidir. Miktarlar ideal kilonuza göre belirlenir. Amacınıza ulaştıktan sonra 3. ve 4. dönemler de miktarlar daha serbesttir. Böylece kilonuz da korunur.

10 Nisan 2009 Cuma

KLİNİKTEN RESİMLER

KLİNİK GİRİŞİ
BEKLEME SALONU
TEDAVİ SALONLARI GİRİŞİ
TEDAVİ SALONLARINDAN 1
TEDAVİ SALONLARINDAN2

BEL FITIĞI-BEL AĞRILARI

24/4/2007 - BEL AĞRILARI

1. Bel ağrısı yaygın mıdır?
Tüm romatizmal yakınmaların üçte birini bel ağrıları oluşturur. Toplumun yaklaşık %80’i aktif yaşamlarının bir bölümünde bel ağrısı çeker. Hastaların %70’i bir ay, %90’ı iki ile üç ay içinde iyileşmekle birlikte nüksler sıktır. Hastaların %70’inde üç ve daha fazla tekrarlama olmaktadır. Bel ağrısı 20-40 yaşları arasında başlamakta, maksimum sıklık 45-60 yaşları arasında görülmektedir.
2. Kimde bel ağrısı riski fazladır?
Sigara içenler, uzun yol sürücüleri, uzun süre ayakta duranlar, pozisyon değiştirmeden uzun süre oturanlar, ağır yük kaldıranlar, kıvrılarak ve ani hareket yapanlar, vibrasyonlu aletle çalışanlar, öksürenler ve düşük gelirlilerde bel ağrısına yakalanma riski yüksektir. Sırt ve karın kasları zayıf olanlar da bel ağrısını daha yatkındır.

3. Bel ağrısı sebepleri nelerdir?
Doğumsal anomaliler
Travma
Bel fıtığı
Faset sendromu
Kanal darlığı
Lomber spondiloz (belin dejeneratif hastalığı, kireçlenme)
Spondilolizis ve spondilolistezis
Seronegatif spondiloartropatiler
Osteoporoz (Kemik erimesi)
Torakolomber geçiş sendromu
Miyofasiyal ağrı sendromları (Kas romatizması)
Sakroiliak eklem sendromu
Tümörler
Enfeksiyonlar
Başka yerden (karın, damar ve pelvik organlar) yansıyan ağrılar
Psikonörotik bozukluklar
4. Doğumsal anomaliler bel ağrısı yapar mı?
Doğumda mevcut oldukları halde çocuklarda ağrı yapmamaları, bel ağrısı nedeni olarak gösterildikleri zaman da başka bozukluklarla birlikte olmaları bu soruyu akla getirmektedir. Sorunun cevabı şu olabilir; konjenital anomaliler primer bel ağrısı nedeni değildir, ancak omurganın mekaniğini bozdukları için dejeneratif olayların oluşmasını ve ilerlemesini kolaylaştırarak sekonder ağrı nedeni olmaktadırlar.

5. Lomber spondiloz (Belin dejeneratifi hastalığı, kireçleme) nedir?
Bel omurgasını meydana getiren yapıların dejeneratif değişiklikleriyle ortaya çıkan klinik tabloya lomber spondiloz denir.
Spondilozun bir yaşlama ve yıpranma hastalığı olduğu görüşü yaygındır. Dejenerasyonun görülme sıklığı ve şiddeti yaşla artar ve 60 yaşından sonra tamamen normal bir omurgaya nadiren rastlanır. Çoğu kişi bu değişiklikleri geçirdiği halde bazılarının herhangi bir yakınması olmamaktadır. Dejeneratif değişiklikler belirti verse bile sürekli değildir. Hafif ve orta derecede dejeneratif değişikliklerle omurga instabil hale gelmekte ve belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Dejenerasyon ilerleyince tekrar omurga stabilize olmakta ve hareket azaldığı için de belirtiler azalmaktadır.

6. Lomber spondiloz (kireçlenme) belirtileri nelerdir? Tanısı nasıl konur? Tedavi nasıl yapılır?
Bazen bir hareket veya yük kaldırma sonucu, bazen de sinsi olarak başlayan bel ağrısı yakınması vardır. Ağrı genellikle bele lokalizedir. Kaba ve uyluk arka yüzüne yayılabilir. Ayakta kalmakla, ev işleri yapmakla artan ağrı, istirahatle azalır. Sabah tutukluğu kısa sürelidir.
Radyolojik tetkik bel ağrılı hastaların değerlendirilmesi için kullanılan temel ve rutin bir yöntem olmakla birlikte, bel ağrısı ile radyolojik değişimler arasındaki ilişki iyi kurulamamıştır. Altmış yaşından sonra tamamen normal bir omurgaya nadiren rastlanır. Bununla birlikte, bu şahısların yarıdan çoğunda ağrı yoktur.
Tedavi mevcut semptomları gidermeye ve nüksleri önlemeye yönelik olmalıdır. Akut dönemde istirahat, ağrı kesici ilaçlar ve kas gevşeticiler verilebilir. Bu dönemde uygulanacak bazı fizik tedavi araçları (infraruj lambaları, hot pack, parafin) kas spazmını gidererek ağrıyı azaltır. Daha sonra, derin ısıtıcı fizik tedavi araçlarından da yararlanılır. İleri derecede dejeneratif değişikliği olanlar dışında traksiyon yararlı bir fizik tedavi aracıdır. Ayakta durmakla ve hareketle ağrısı artan hastalara yükü azaltmak ve hareketi sınırlamak amacıyla çelik balenli korse verilebilir.
Ağrı azalır azalmaz sırt ve karın kaslarını güçlendirici egzersizlere başlanır. Egzersiz ve günlük yaşam aktivitelerinin düzenlenmesi nükslerin önlenmesi için çok önemlidir.

7. Faset sendromu nedir? Belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?
Omurganın arka kısmında bulunan faset eklemlerindeki dejeneratif değişikliklerle ortaya çıkan bir mekanik instabilite sendromudur.
Hastanın kaba ve uyluğa yayılan mekanik bel ağrısı yakınması vardır. Uyluk arka ve dış yan yüzüne yayılan ağrı yansıyan ağrı niteliğindedir. Ağrı hareketle artar, istirahatle azalır. Tanı ve ayırıcı tanı için radyolojik tetkikler oldukça yararlıdır. Faset eklem enjeksiyonu ise hem tanı hem tedavi amacıyla kullanılır.
MR’da görülen faset eklemlerindeki dejeneratif değişiklikler bel ağrısı olan ve olmayan kişilerde eşittir.
Akut dönemde analjezik ve kas gevşetici verilir. Birkaç günlük istirahat gerekebilir. Bunlarla iyileşmiyen hastalara manipulasyon, lokal enjeksiyon ve fizik tedavi uygulanabilir.

8. Bel fıtığı nedir? Nasıl tanı konur? Tedavi nasıl yapılır?
Dejenere diskin bacağa giden sinir kökünü sıkıştırmasıyla ortaya çıkan bel ve bacak ağrısı ile karakterize klinik tablodur. Bel fıtığı (lomber disk hernisi) sanıldığı kadar yaygın değildir. Bel ağrılı olguların sadece %5’i disk hernilidir.
Hastaların çoğu 30-50 yaşları arasındadır. Ana yakınma bel ve bacak ağrısıdır. Hastalar çoğu kez, önceden beri var olan hafif bel ağrılarının, bir zorlama ile arttığını ve bacaklarına indiğini ifade ederler. Ağrı öksürme, hapşırma, ıkınma ve bel hareketleriyle artar. Hasta ayakta dik durmakta zorluk çeker. Bir kısım hasta ise oturunca ağrının daha çok arttığını ifade eder.
Ağrı ile birlikte hasta, bacaklarındaki uyuşma, karıncalanma, keçelenme, kuvvetsizlik ve incelmeden yakınabilir.
Tanı koymada direkt grafi ve MR’dan yararlanılır.
Lomber disk hernilerinin tedavisi konservatif (ameliyatsız) ve cerrahi olmak üzere iki başlık altında toplanabilir.
Olguların büyük kısmı konservatif tedaviye olumlu cevap vermektedir. Hastaların %75-90’ında ve hatta üstünde iyileşme olduğunu bildirmiştir. Cerrahi tedavi için acele etmeyip önce konservatif tedaviye başlamak, hastayı yakından izlemek ve hastalığın seyrine ve tedavinin sonucuna göre karar vermek en akılcı yoldur.
Yatak istirahati çok kısa tutulmalıdır. Tedaviye ilaçlar eklenebilir. Bu dönemde yüzeyel ısıtıcıların kas gevşetici etkisinden yararlanılabilir. Kas gücünü artırmak için sırt ve karın kasları egzersizlerine başlanılmalıdır. Bir süre sonra hastanın korse ile ayağa kalkmasına ve yürümesine izin verilir. Bu dönemde hasta fizik tedavi programına alınır.
Konservatif tedaviye cevap alınamazsa cerrahi tedavi uygulanır.

9. Kanal darlığı (spinal stenoz) belirtileri nelerdir? Tanısı nasıl konur? Tedavi nasıl yapılır?
Genç yaşlarda görülebilirse de hastaların çoğu 50 yaşın üzerindedir. Hastalar uzun zamandır olan bel ağrısı ve son zamanlarda ortaya çıkan bacak ağrısı öyküsüne sahiptirler. Yürürken her iki bacaktaki rahatsızlıktan yakınırlar. Semptomlar uyluktan baldıra ve ayağa kadar yayılır. Bacaklarındaki ağrı nedeniyle, hasta yürürken durup, dinlenmek zorunda kalır. Bir kaç dakika dinlendikten sonra, tekrar aynı mesafede yürüyebilir. Sırt üstü bacaklarını uzatarak yatamaz. Ağrı olduğu zaman kalkıp bir kaç dakika oda içinde dolaşarak ağrıyı geçirmeye çalışabilir veya yan tarafına kıvrılarak yatar.

Bir veya her iki bacaklarındaki kuvvetsizlik, yorgunluk, uyuşma ve karıncalanmadan yakınırlar. Gerçekten soğuk olmadığı halde bacaklarının soğuk, kendilerine ait değilmiş gibi veya lastikten yapılmış gibi olduğunu söyleyebilirler.
Bilgisayarlı tomografi ve MR’da kanal çapları ölçülerek yumuşak doku ve kemik dokusu görülerek kanal darlığı konusunda daha kesin bilgi edinilebilir.
Hafif olgularda fizik tedavi ile yeterli sonuç alınmaktadır. Hastanın günlük yaşam aktiviteleri düzenlenmeli, sırt ve karın kaslarını güçlendirici egzersizler verilmelidir.
Fizik tedavi ve ilaç tedavisine cevap vermiyen ilerleyici olgulara cerrahi uygulanır.

10. Bel kayması (spondilolistezis) nedir? Belirtileri nelerdir? Tedavi nasıl yapılır?
Bir omurun bir alttaki üzerinde öne doğru kaymasına spondilolistezis denir. Spondilolistezis, öne doğru kaymanın miktarına göre dört dereceye ayrılır. Kırık, bel ameliyatları, kireçlenme ve doğumsal anomaliler başlıca nedenleridir.
Hastalar çoğunlukla bel ağrısından yakınır. Ağrı belin iki yanında ve iki bacakta birden duyulur. Ağrı hareketle, ayakta durmakla artar, istirahatla genellikle kaybolur. Hastaların büyük çoğunluğu kadındır. Genellikle karın gevşek ve öne sarkıktır.
İki veya dört yönlü bel grafilerinde kayma, kaymanın derecesi ve varsa kırık görülür.
Erişkinlerde spondilolistezis her zaman semptomatik değildir. Ağrılı durumlarda hastaya istirahat önerilir. Kişinin ayakta kaldığı zaman verilen çelik balenli korse beli stabilize ederek ve yükü azaltarak ağrıyı dindirir. Ağır yük kaldırmaktan kaçınılmalı, şişmanlar zayıflatılmalı, karın ve sırt kaslarını güçlendirici egzersizler ile germe egzersizleri verilmeli ve günlük yaşam aktiviteleri düzenlenmelidir. Ağrı ve kas gerginliğinin azaltılması için fizik tedavi araçlarından yararlanılır.

11. Sakloiliak eklem sendromu belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?
Değişik şiddetlerde duyulan ağrı kabaya, büyük trokanter üzerine, uyluk arka yüzünden dize kadar vurabilir. Ağrının bu lokalizasyonu sakroiliak eklem sendromu için tipiktir. Bazen ağrı baldır arka veya dış yan yüzüne, ayak bileğine, ayak ve parmaklara kadar inebilir.
Sakroiliak eklem sendromunun başlıca tedavisi manipulasyon, lokal enjeksiyon ve fizik tedavidir. Usta ellerde manipulasyonla ağrı çoğu kez geçmektedir.


12. Tümörler bel ağrısı yapar mı?
Yapar. Omurga tümörleri yaygın değildir. Bununla birlikte, eskiden ölüm nedeni olan hastalıkların artık tedavi ediliyor olması ve insan ömrünün uzamasıyla, tümörler ve özellikle metastatik olanlar bel ağrısı nedenleri arasında sıkça akla gelmelidir. Omurgaya yayılan kanserler en çok akciğer, meme ve prostat kanserleridir.

13. Bel ağrısının nedeni enfeksiyon olabilir mi?
Olabilir. Diyabetiklerde, uyuşturucu bağımlılarında, alkoliklerde, kortizon kullananlarda bel ağrısı varsa, neden olarak enfeksiyon da hatırlanmalıdır. En sık rastlanan enfeksiyon etkenleri stafilokoklar, tüberküloz ve brusella bakterileridir. Komşu iki omur tutulmuşsa etken diske de geçebilir. Omurga giderek çöker.
14. Bel okulu nedir?
Bele düzgün fonksiyon kazandırmak amacıyla yapılan eğitime bel okulu denir. Bel okulunun öğrencileri hasta ya da potansiyel hastalar, öğretmenleri hekim veya fizyoterapistlerdir. Amaç, kişinin belini daha iyi kullanmasını sağlayarak tekrarları engellemektir. Bunun için hastaya düzgün postür ve en az yük binecek şekilde belini kullanması öğretilir.

15. Bel ağrısından kurtulmak ve/veya bel ağrısına yakalanmamak için uyulması gereken kurullar nelerdir?
· Dizleri kırarak sırt üstü veya yan yatmak.
· Yataktan kalkarken önce yan dönmek, sonra doğrularak oturmak ve ellerle destekleyerek ayağa kalkmak.
· Dik oturmak. Otururken beli desteklemek.
· Dik durmak. Uzun süre ayakta durulacaksa, bir ayak yüksekte kalacak şekilde altına bir şey koymak.
· Eğilerek yerden bir şey almamak ve çalışmamak. Yerden bir şey alırken ve ayakta çalışırken dizleri kırmak.
· Yükü her iki ele paylaştırmak ve vücuda yakın olarak taşımak.
· Uzanarak iş yapmamak.
· Uzun süre aynı pozisyonda kalmamak ve ani hareketlerden sakınmak.
· Klozet tipi tuvalet kullanmak.
· Sigara içmemek.
· Düzenli egzersiz yapmak.
Sportmen meslektaşım,kıymetli dostum,Prof. Dr.Hasan Oğuz'un bir köşe yazısndan alınmıştır.